Açıklama
Kur’an bize Yüce Nebî’nin (s.a.v.) sadece birkaç sözünü nakletmektedir. Bunun dışında O’nun (s.a.v.) sözlerini bize nakleden tek kaynak sahâbedir. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) hayatından bir parça taşıma ihtimalinden dolayı hadis veya sünnetin içeriğine sahâbenin söz ve fiilleri de dâhil edilmiştir. Daha sonraları ise Resûlullah’a ve sahâbeye ait olanlar ayrı kavramlarla ifade edilmek istenmiş, Resûl-i Ekrem’in (s.a.v.) söz, fiil ve takrirleri merfû olarak nitelendirilirken, sahâbeye ait olanlara mevkuf denilmiştir. Bu kavramların hadisin rivayetinden sonraya ait olması sebebiyle nakil şekillerinin farklılığından dolayı bazı metinlerin merfû veya mevkuf kabul edilmesinde muhaddisler arasında farklı görüşler ortaya çıkmıştır.
Diğer taraftan bazı metinler aynı veya farklı sahâbîlerden merfû ve mevkuf rivayet edilmiştir. Bu nedenle hadis ilminin temel problemlerinden biri de bu tarz metinlerin gerçekte mevkuf mu yoksa merfû mu olduğunun tesbitidir. Zira farklı nedenlerle bazı merfû hadisler mevkuf rivayet edildiği gibi, hata ve kasıtla bir kısım sahâbe ve tâbiîn sözleri ve fiilleri de Hz. Peygamber’e (s.a.v.) ref edilmiştir.
Elinizdeki kitapta, merfû ve mevkuf rivayetlerin konumu ve Hz. Peygamber’e ait olanla sahâbe veya daha sonrakilere ait olanları birbirinden ayırmak için muhaddislerin uyguladıkları metodlar ve bunun sonuçları tesbit edilmeye çalışıldı.Sabri ÇAP,9786257738361sabri çap