Açıklama
İnsanlık tarihi kadar eskilere uzanan din, her devirde bireyleri ve toplumları etkilemiştir. İster ilkel, isterse modern toplum olsun daima bir din olgusu ile karşı karşıya olmuştur. Nitekim eski Yunan ahlakçılarından Plutargue, “dünyayı dolaşınız, duvarsız, edebiyatsız, kanunsuz, servetsiz, şehirler bulacaksınız; fakat mabedsiz ve mabudsuz bir şehir bulamayacaksınız” demektedir (Karaman, 1984: 14). Ünlü çağdaş dinler tarihçisi M. Eliade ise, ilk insanın “dindar adam” olduğunu ve anlamlı bir dünyanın ancak kutsalın keşfi ile mümkün olabileceğini ileri sürmektedir (Eliade, 1995: VI). Her toplumda bireysel olarak dine ilgisiz veya ateist insanlar görülebilmiştir. Fakat bir toplumun veya milletin tümüyle ateist olduğuna rastlanamamıştır (Cilacı, 1995: 24). Zaten insanın din ile ilişkisi, onun kendi varlık yapısında gizlidir. Çünkü insan, yaratılışı gereği inanmaya yetenekli bir varlıktır (Rum, 30/30).ABDURRAHMAN GÜNEŞ,9786257738842abdurrahman güneş
