Açıklama

Peygamberliğe iman, bütün semavî dinlerin ortak iman esaslarından biri olup İslam kelâmının üzerine inşâ edildiği üç asıldan birisidir. Bu asıl, İslam inanç esaslarını savunma ve ispat etme görevlerini üstlenen Kelâm ilmi ile uğraşan bütün bilginlerin üzerinde konuştuğu ve eserlerinde yer verdiği bir konu olmuştur. İslam düşünce tarihinin erken devirlerinde detaylı bir şekilde ele alınmayan bu asıl, sonraki dönemlerde aklın her konuda yeterli olduğu ve peygamberlik kurumunun gereksizliği iddiaları karşısında Müslüman âlimlerin az veya çok değindiği ve üzerinde müstakil eserler yazdığı bir konu haline gelmiştir.
Bu çalışmada akılcı söylemle meşhur olan Mu’tezile’ye mensup ve hicri beşinci yüzyılın ikinci yarısında yaşayan Zemâhşerî’nin “Nübüvvet Anlayışı” incelenmiştir. Müellifin mensup olduğu mezhep ve İslam düşüncesinin ilmî anlamda en renkli olduğu dönemlerin birinde yaşamış olması nübüvvet konusundaki düşüncelerini önemli kılmaktadır. Zira günümüzde deizm tartışmaları bağlamında aklın tek başına yeterli olduğuna dair iddialarla nübüvvet müessesine itirazlar yapılmaktadır. Bu itirazları göz önünde bulundurduğumuzda peygamberlik kurumunun imkânı, gerekliliği ve ispatı gibi konuların tarihi süreç içerisinde nasıl temellendirildiği görmek muasır araştırmacılar açısından yolumuzu aydınlatan birer kandil olacaktır.SELÇUK GEZGİN,9786257404648selçuk gezgi̇n

Ek bilgi

Yazar

Sayfa Sayısı

216

Boyut

13, 5 x 21

Dil

Türkçe

Cilt Tipi

Karton Kapak