Açıklama
Kur’ân-ı Kerîm, Hz. Peygamber’e itaati emredip ona itaati Allah’a itaat saymış, ona uymayı Allah’ın sevgisine erişmenin ve günahları bağışlamanın yolu olarak göstermiş, onun hükmüne rıza göstermeyenin imansız olduğunu bildirmiş, ona muhalefet edene şiddetli tehditlerde bulunmuş ve onun emir ve yasaklarına isyanı Allah’a isyan olarak kabul etmiştir. Bu sebeple sahâbe ve onlardan sonra gelen âlimler Hz. Peygamber’in Sünnet’ine uymanın vacip olduğu konusunda görüş birliği etmişler ve dini problemlerinin çözümünde Kur’an’ın yanında Sünnet’e de başvurmuşlardır. Zira Hz. Peygamber’in sözlü ve fiilî Sünnet’i olmadan Kur’ân’ı tam olarak anlamak ve hayata tatbik etmek mümkün değildir. Diğer taraftan hiçbir dini oluşum kendisini Kur’ân’ın yanında Sünnet ile temellendirmedikçe İslâm toplumunda meşruiyetini ispatlayamaz. Aynı zamanda Tefsir, Fıkıh, Kelâm (Akâid), Tasavvuf ve İslâm Tarihi gibi İslâmî ilimler de Sünnet’ten bağımsız olarak vücuda gelemeyecekleri gibi meşruiyetlerini de temellendiremezler. Bu bakımdan bütün İslâmî ilimler, disiplinler ve oluşumlar hem varlığını temellendirebilmek hem de sürdürebilmek için Hz. Peygamber’in Sünnet’ine muhtaçtırlar.MURAT AKIN, Recep ÇETİNTAŞ,9786257404501murat akın, recep çeti̇ntaş